Cildimiz Neden Kurur?

Birçok kadın özellikle ilerleyen yaşlarda cilt kuruluğu sorunu ile karşılaşır. Bunu önleyebilmek için “Cildimiz neden kurur?” sorusuna cevap arayalım.

Cildimiz vücudumuzun tamamını kaplayan, en önemli organlarımızdan bir tanesidir. Vücudun sıcaklık dengesini ayarlayan cildimiz, madde alışverişi ve enerji üretimi gibi konularda da önemli görevler üstlenir. Cildin bu önemli görevleri yerine getirebilmesi için doğal yapısının ve içeriğinin korunması gerekir. Bu da cildin yapısındaki su, vitamin ve mineral gibi maddelerin gereken düzeyde olması anlamına gelir. Ciltte su oranının düşmesi cilt kuruluğuna sebep olur. Cilt kuruluğu herkeste görülebilen, çok ciddi olmamakla birlikte kişilerde rahatsızlık yaratabilen bir durumdur. Tıbbi tanımıyla cilt kuruluğu, cildin en dış yüzeyi olan epidermis tabakasında, olması gerekenden daha az oranda su bulunmasıdır. Deri yüzeyinin % 10 oranında su içermesi gerekirken, bazı faktörlere bağlı olarak su seviyesi bu oranın altına düşebilir. Genellikle el, kol, bacak, dirsek ve gövde bölgelerinde ciltte pullanma ve çatlama şeklinde görülür. Bazı durumlarda kaşıntıya sebep olabilir. Ayrıca vücudun diğer bölgelerine yayılıp daha ciddi hale gelmesi de mümkündür.

Neler Cilt Kuruluğuna Sebep Olur?

Cilt kuruluğuna neden olan etmenler, iklim ve hava şartları, yaşlanma, bakım ve kozmetik ürünleri, güneş ışınları, ilaçlar ve çevresel faktörler olarak sıralanabilir.

Bu faktörleri şu şekilde detaylandırabiliriz:

• İklim ve hava şartları: Yaşanılan yerin iklimi, cilt üzerinde önemli etkilere sahiptir. Aşırı sıcak bir iklime sahip bölgelerde yaşayan insanların cildi kuruluğa daha açık olur. Bununla birlikte oran olarak düşük olsa da, soğuk iklimde yaşayan kişilerde de cilt kuruluğu görülebilir. Ayrıca nem oranının düştüğü kış aylarında cilt kuruluğu daha önemli bir problem haline gelir.
• Yaşlanma: Yaş ilerledikçe cildimiz incelmeye başlar ve esnekliği azalır. Cildimiz yağ tabakasında meydana gelen incelme nedeniyle vücudu nemlendirme görevini yerine getirmekte zorlanmaya başlar. Metabolizma hızının da düşmesiyle birlikte vücuttaki nem oranı azalır. Bu nedenle yaşlanma cilt kuruluğunun önemli sebeplerinden biridir.
• Bakım ve kozmetik ürünleri: Alkol içerikli maddeler, sert sabunlar, deterjanlar ve şampuanlar cilt üzerindeki yağ tabakasında incelmeye sebep olur. Uzun süreli sıcak duş ve banyolar da aynı etkiyi yaratır. Cildin incelmesi, yukarıda da belirttiğimiz üzere ciltte kuruluğa sebep olur.
• Güneş ışınları: Bilindiği üzere uzun süre güneş ışığına maruz kalmak cilde zarar verir. Güneş ışığının içerdiği ultraviyole ışınları ve kızılötesi ışınlar ciltte incelmeye, buna bağlı olarak da cilt kuruluğuna sebep olur.
• İlaçlar: Bazı ilaçların yan etkileri arasında cilt kuruluğu da yer alır. Çözüm amaçlı ve idrar söktürücü olarak kullanılan kremler ciltte nem kaybına yol açabilir. İlaçların kullanımı durdurulduğunda, vücut eski nem dengesine kavuşacaktır.
• Çevresel faktörler: Hava kirliliği cilt kuruluğuna sebep olan önemli faktörlerden bir diğeridir.

Yaşanılan şehirde yapılan çalışmalar sonucu havada biriken toz ve kirler cilt kuruluğu problemine neden olur. Örneğin, ülkemizde binaların deprem yönetmeliğine uygun olarak yenilenmesi amacıyla başlatılan kentsel dönüşüm projeleri kapsamında art arda birçok binanın yıkılıp yeniden inşa edildiği dönemde, inşaat tozları nedeniyle çok ciddi bir hava kirliliği problemi ortaya çıkmıştır. Tüm bu çevresel faktörler cilt kuruluğu problemi yaşayanların sayısında artışa neden olur.

Cilt Kuruluğu Kimlerde Görülür?

Cilt kuruluğu, erkekleri ve kadınları eşit şekilde etkilemekle birlikte yaşlı bireylerde daha sık görülür. Zira yaş ilerledikçe deri tabakası incelmeye başlar. Ayrıca kimyasal maddelerle sıkça temas eden kişilerde cilt kuruluğu çok sık görülür.

Cilt kuruluğu vücudun belirli bir bölgesinde ortaya çıkabileceği gibi, tamamına da yayılabilir.

Cilt Kuruluğu Belirtileri Nelerdir?

Cilt kuruluğu esasen geçici bir problem olmakla birlikte bazı kişilerde ömür boyu süren bir kronik rahatsızlık haline de gelebilir. Cilt kuruluğu yaşayan bireylerde kaşıntı, ciltte gerginlik ve kızarıklık gibi belirtiler görülebilir.

• Kaşıntı: Cilt kuruluğunda en sık ortaya çıkan belirtidir. Kaşıntının sürekli ve şiddetli olması durumunda vakit kaybetmeden bir cildiye uzmanına başvurmak gerekir.
• Ciltte gerginlik: Bu durum özellikle banyo yaptıktan veya yüzmeden sonra ortaya çıkar. Ciltte gerginlik hissinin yanı sıra pütürlü bir görünüm, ince çizgiler ve çatlaklar, pullanma, soyulma, kızarıklık, döküntü ve kanayan derin çatlaklar gibi rahatsızlıklar meydana gelebilir.
• Ciltte kızarıklık: Cilt kuruluğu sebebiyle meydana gelen kızarıklıklar genel olarak kaşımaya bağlı olarak ortaya çıkar. Ayrıca ciltte renk değişikliği de söz konusu olabilir. Kızarıklık geçici bir durum olmakla birlikte, cilt renginin soluklaşması ve donuk hale gelmesi daha ciddi problemlerin habercisi olabilir.

Cilt Kuruluğu Sivilce Yapar Mı?

Genel kanının aksine sivilce yalnızca yağlı cilde sahip olanların yaşadığı bir problem değildir. Cilt kuruluğu da sivilceye sebep olabilir. Kuru ciltlerde yağ ve su dengesi bozuktur. Cildin nemi ve suyu az iken, aynı zamanda yağ salınımı da dengesiz şekilde dağılır. Cildin üst tabakalarındaki ölü deriler kuruluk şeklinde kendini gösterir.

Cildin iyi temizlenmemesi durumunda ölü deriler birikir ve buna bağlı olarak yağ salınımı gözeneklerden dengeli şekilde yapılamaz. Düzgün şekilde yüzeye çıkamayan yağ tabakaları komedon haline gelir. Kuru cildi bu ölü tabakadan arındırmak isterken fırça gibi temizlik malzemeleri ile aşındırıcı yöntemler uygulanması durumunda yağ hücreleri uyarılmış olur. Bunun sonucunda ciltte yağ salınımı ve sivilceler artarken, bir yandan cilt daha fazla kuruyabilir. Nihayetinde hem kuru hem de sivilcelenmiş bir cilde sahip olma durumu ortaya çıkar.

Cilt Kuruluğu Nasıl Önlenir?

Cilt kuruluğunun ciddi bir sağlık problemi olmaması nedeniyle, herhangi bir çözüm yöntemine gerek kalmadan alınacak birkaç basit önlem ile önüne geçilmesi mümkündür. Burada önemli olan, cildin nem seviyesini artıracak yöntemlere başvurmaktır. Bol su içmek, cilt kuruluğu için krem kullanmak, cilt kuruluğu için maske kullanmak ve cildin kimyasal maddelere maruz kalmasını engellemek gibi uygulamalar, cildin nem seviyesini artırmaya yardımcı olur.

Cilt kuruluğunu önlemekte en başta gelen silah elbette ki bol su içmektir. Yetişkin bireylerin sağlıklı bir cilt için günde en az 2,5-3 litre su tüketmeleri önerilir.

Cilt kuruluğu için krem kullanmak en sık başvurulan yöntemlerden bir tanesidir. Bu tür nemlendirici kremler cildi kaplar ve suyun ciltte hapsedilmesini sağlar. Tercih edilen nemlendirici kremlerin kokusuz, renksiz, parfümsüz ve vücudun pH değerine uygun pH seviyesinde olmasına dikkat edilmesi önemlidir. Özellikle banyoda kullanılan şampuan ve sabunların ciltteki nem oranını azaltması nedeniyle banyo sonrasında vücuda nemlendirici krem sürülmesi faydalı olacaktır. Ayrıca banyo süresini 10 dakikadan kısa tutmak ve sıcak su yerine ılık su tercih etmek yine cilt kuruluğunu önlemeye yardımcı olur.

Cilt kuruluğu için maske kullanmak, yüz bölgesinin nem dengesini korumaya yardımcı olacaktır.

Bulaşık yıkarken ve temizlik yaparken plastik eldiven kullanarak ellerin deterjanların kimyasal içeriğine ve suya temas etmesini önlemek, cilt kuruluğunun önüne geçmek için uygulanabilecek yöntemlerden bir diğeridir.

Cilt kuruluğuna karşı alınabilecek diğer önlemler için ayrıca Kuru Cilt Hakkında Bilmeniz Gerekenler yazımızı inceleyebilirsiniz.

Cilt Kuruluğu Teşhisi

Yukarıda da belirttiğimiz üzere cilt kuruluğu önemli bir problem olmamakla birlikte, bazı durumlarda altında yatan bir sağlık sorunu da olabilir. Bunu anlayabilmek için bir cildiye uzmanına danışmakta fayda vardır. Cildiye uzmanı öncelikle fiziksel bir muayene yapar. Cilt kuruluğunun çevresel faktörlerden değil de cilt kanseri, egzama veya kansızlık gibi herhangi bir hastalıktan kaynaklandığından şüphelenilmesi durumunda bazı testler yapılarak durum açığa kavuşturulur.

Pervin Dinçer